Editor arkadaslarimizin ilk dikkatini cekenler :))
binlerce yorum icide kesin daha komikleride vardir
• mehmet_41400 // KOCAELİ
editör Allah sabır versin
• kerarz // İSTANBUL
Sabah gazetesi , Yine herzaman ki gibi büyük bir gazete ve kuruluş olduğunu bir kez daha ıspatladı.Kendi alanında uzman kişiler tarafından hazırlanan Gazete şimdi böylesi hem kişilerin yorum yapma yeteneğini ön plana çıkararak hemde hediyeyle süslemesi gerçekten çok önemli
• korayovic // ANTALYA
10 Günde 1 olması güzel hırs yaptım iyice :)
• nazlim45 // MANİSA
Bence Günün En Güzel Haberi Yine Sabahtan Geldi...Bundan Güzel Habermi Olur Altına Yorum Yapılacak :))Kimin Şansıdır Bilemem Ama Okurlarınız Adına Çok Teşekkürler .
• kaos1321008 // İSTANBUL
çok güzel bir kanpanya olmuş teşekkür ederiz.. ihtiyaç sahiplerine kavuşur inş.. imkansız die bişi yoktur. buraya her yorum yazıldığında reklam parası alınıyor. ve binlerce kişi yorum yazıcak.. kaç laptop parası çıkıcar tahmin etsenize imkansız demeyin asla...
• mehmet_41400 // KOCAELİ
gecen ay iş kazası geçirdim hazirana kadar istiratlıyım. tek kollada olsa yarışmayı kazanacağım
• masteryodax
bence nicelik deü,l nitelik önemli olmalı.o zaman ben paso yoruma 1 yazayım.halbuki kim daha akılcı ve usturuplu msj yayınlanırsa ve yazı işleri beğenirse ona verin laptopu )bak bu mesaja bile laptop verilmeli yani dimi)
• cihantanyeri // BALIKESİR
insanlar şimdi 24 saat dur durak bilmeden laptop için yorum yazar valla bende var o yüzden ihtiyacım yok umarum ihtiyacı olan birisi alır diyecem ama yorum yazan kişinin kesin bilgisayarı oldugu gercek kazanana şimdiden hayırlı olsun ama kazanan kişide umarım hayırlı işde kullanır çünkü kazanının bilgisayar ihtiyacı oldugunu sanmıyorum o yüzden olmayan birisine bağış yapması bence daha hayırlı ve örnek davranıs olur
• vushu99 // İSTANBUL
Valla ne diyim Allah parmaklarımıza zeval vermesin, klavye bozulmazsa iyi:))
• ahmertim // ANKARA
Bir meslekdaşınız olarak bu kampanyadan dolayı sizi kutlarım. En azından benim vatandaşım gazete okuyacak ve yorum yapacak.. iyi kötü. ''Koyun milletiz'' lafını da tarihe gömecek. Diye düşünüyorum
• kemalytkn // İSTANBUL
Gerçekten SABAH grubuna büyük bir teşekkür borçlu oluyoruz her ne kadar sonunda ödülde olsa halkımız bilinçleniyor ve Dünyada herşeyden haberi oluyor aslına bakarsanız büyük ödül sondaki ödül degil bize ve milletimize kattığı bilgiler ÖDÜL
• s_bilge // İSTANBUL
bu arada sabah beri yorum yazıyorum meğer yarışmaya başla butonu varmış :)) ondan önce yazdıklarım sayılmıyor mu acaba? ben bu laptopu gerçekten istiyorum ama!
• İRFANUSTA // ANTALYA
evet ya gerçektende çok güzel bir kampanya tam bende leptop alcaktım bu fırsatı verdiğiniz için teşekkürler..
• caglasen // İSTANBUL
bakalımmmm kısmet. bende kazanmayı ıstıyorum.
bı yardm edebılırmısınız mehmet alı bey :D
• O.GÜRÇAY // BURSA
Kutu açtırmadan...Börtü böcek yedirmeden....Yemeklere binbir abuk bahane buldurmadan...İnsanları maymun edip rezil etmeden...Nolur ! memedalibey yardım edin ! diye yalvartmadan...İnsanlık onurunu ayaklar altına aldırmadan...SADECE düşünceyi ve ifade etmeyi ödüllendirdiğiniz için , kazanacak arkadaşım adına teşekkür ederim...
• DheShet // DİYARBAKIR
Zaten takip ettiğim bir site sürekli sabah okuyorum .. Böyle bir kampanya benim için süper oldu almam gereken bir diz üstü bilgisar hasretim belki sona erer sizin sayenizde .. Hak eden kazansın diyorum . Yorumlarımı eksik etmeyeceğim .
• onuren // İZMİR
valla doğru mu bilmiyorum lakin,doğruysa eğer harikulade olur.İnsanlar bıkmadan usanmadan yorum yaparasa bedava laptop.İnş bende alırım bi tane.Burada editörlere iş düşüyor tabi.
• nusretdaloglu // İSTANBUL
Başlattmış olduğunuz bu ciddi kampanya da her iki tarafında kazanacağı malum. Bu sebeple fikir sahibi olan herkim ise tebrik ediyorum. Umarım ihtiyaç sahibi olan kazanır..
• mr_erol25 // ERZURUM
bunu kazanırsam elimdeki ev kurluşu pc mi köyümün okuluna vercem onlarda sevirim hiç olmazsa.. hadi allahım nolurr..
• SezerT // İSTANBUL
Laptop Demeleri Yetti Bazen Site Bile Yavaşlıyor
• erd.kilic // İZMİR
Laptop'u almak isteyen herkes ilk buraya yorum yazmış.Ama işin ilginç tarafı hiç kimse de bu yorumlara oy vermemiş.(Herhalde düşmana cephane vermek istemiyorlar.....!)
• metemetin // ANKARA
Zannediyorum sadece beni değil, bu ilanı okuyan herkesi "yorumcu" yapacaksınız. Katılımcılığı sağlamak bakımından çok doğru bir yol bulmuşsunuz. Böylelikle okuyucuyu habere çekmek de cabası. Sabah okuru olarak sizi tebrik ediyorum. Ayrıca belki de yeni yorumcu ve yazarlar bile ortaya çıkacaktır diye umuyorum. Neden olmasın ki; ne cevherler var ülkemizde de biz farkına bile varmıyoruz. Bu kampanya yeni bir çığır açacak, bunu görebilmek için fazla yeteneğe gerek yok. Başarılar dilerim.
• ayvasil // İSTANBUL
BU BİR ALDATMACAMI YOKSA KAMOYU ÇALIŞMASI MI?GUNDEMİ DEGİŞTİRMEK Mİ ?NERDEN ÇIKTI YENİ ANAYASA TARTIŞMALARININ AREFESİNDE.
• omersert // ANKARA
ya iki günür yorum yapmaktan bir hal olduk.Çok çekişmeli gidiyor.Ne diyelim ahk eden kazansın.;)
• mustafaci // DENİZLİ
sabah medya grubundan böyle ilginç ve kelime dağarcğını artıracak yarışmaların devamını diliyorum.
• SezerT // İSTANBUL
Yeter Yahu Benim Yorumumu (ç)almayın Bari
• Emrah Doğan // İSTANBUL
Teşvik böyle olur. Her gün 3-5 yorum okumaktan sıkılmıştık. İyi olacak.
Şimdiden kazanana tebrikler.
• Emrah Doğan // İSTANBUL
Sonradan aklıma geldi;
Yanlız bu yorum kısmı daha kullanışlı hale getirilmeli. İnsan yazdığı yorumu okumak için 2 link tıklıyor. Yoruma yazılan cevapları şöyle Youtube benzeri bir sisteme oturtsalar hiç fena olmaz.
Ayrıca bir sayfada görülen yorum sayısını 10'a çıkarmalılar. Ya da çıkarılabildiği kadar fazlaya...
• 309yom // İSTANBUL
İlk gün birincilik bendeydi,şimdi ilk 100'e bile giremiyorum. Çok hızlı çalışıyor arkadaşlar.
22 Nisan 2010 Perşembe
20 Nisan 2010 Salı
İstanbul'un 'en iyi 10 business restoranı' seçildi
CNBC-e Business Dergisi'nin son sayısında, İstanbul'da iş yemekleri için en çok tercih edilen ilk 10 restoran seçilirken, Ankara ve İzmir'den de en iyi birer business restoran belirlendi. Mutfak Sanatları Akademisi Kurucusu Kemal Aksel, Global Tanıtım Yönetim Kurulu Başkanı Ceyda Aydede, Coca Cola İçecek Türkiye Bölge Başkanı Burak Başarır, Ernst&Young Türkiye Genel Müdürü Osman Dinçbaş, Hitay Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Emin Hitay, Kornferry Türkiye Başkanı Şerif Kaynar, Hürriyet Gazetesi Yazarı Ertuğrul Özkök, Bersay İletişim Yönetim Kurulu Başkanı Ali Saydam, Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras ile Zarakol Halkla İlişkiler Yönetim Kurulu Başkanı Necla Zarakol'dan oluşan 10 kişilik jüri, patronundan yöneticisine, Türk iş dünyasının önde gelen isimlerinin İstanbul'da iş yemekleri için en çok hangi restorantları tercih ettiklerini belirledi. Buna göre, Ulus'ta bogaza hakim bir noktada bulunan, yazın 300, kışın ise 220 kişi kapasiteli "Sunset", İstanbul'da işadamları tarafından en tercih edilen restoranlar sıralamasında başı çekti. Nişantaşı'nda bulunan ve 1982 yılından bu yana hizmet veren 130 kişi kapasiteli "Park Şamdan" ikinci sırada yer alırken, Etiler'de italyan yemekleriyle ünlü ve 160 kişi kapasiteli "Papermoon" ise üçüncü sıraya yerleşti. Bogaziçi'nin en gözde noktalarından biri olan Bebek Hotel bünyesinde yer alan ve yaklaşık 30 yıldan bu yana hizmet veren "Les Ambassadeurs"u iş dünyası tarafından tercih edilen en iyi 4. restoran olarak belirlenirken, 1977'den beri Beşiktaş Akaretler'deki BJK Plaza'nın çatı kadında hizmete giren "Vogue" da 5. sırada kendine yer buldu. Yine boğazın en gözde noktalarından birinde, daha önce Bebek Restaurant adıyla hizmet sunulan yerde 1998'den bu yana konuklarını ağırlayan "Bebek Balıkçı", İstanbul'daki en iyi 10 restoran arasında 6. sırayı alırken, kentin önde gelen alışveriş merkezi İstinye Park'ın içinde bir şehir meydanı konseptinde hazırlanan alışveriş caddesinde 2007'de hizmete giren "Borsa"da iş dünyası tarafından tercih edilen en iyi restoranlar arasına girdi. İstanbul'un en güzel boğaz manzaralarından birine sahip olan birinci ve ikinci köprü arasındaki Anadolu Yakası sahiline bakan "Ulus 29" iş dünyası tarafından tercih edilen en iyi 8. restoran olarak sıralamada yer alırken, Haziran 1992'den bu yana Birinci Levent'te iki katlı villada hizmet veren "Şans" 9., Nişantaşı Teşvikiye Caddesi'nde bulunan ve 60-70 kişi kapasiteli Maçka Brasserie'de tercih edilen en iyi 10. restoran oldu.
Bu arada CNBC-e Bussiness için 10 kişilik jüri tarafından Ankara ve İzmir'de de işadamları tarafından en çok tercih edilen birer restoran da seçildi. Buna göre konuklarını taş binası, serası ve yazlık bahçesiyle eski bir villada ağırlayan vişne, kayısı ve elma ağaçlarının bulunduğu bahçesiyle, özellikle açık havalarda büyük ilgi gören Gaziosmanpaşa'daki "Trilye" Ankara'daki en iyi business restoran olmayı başarırken, Birinci Kordonboyunca tarihi İzmir Palas Otel'nin altında yer alan kentin en güzel manzarasına sahip tesislerinden biri olan "Deniz Restaurant" da İzmir'in en iyi iş restoranı olarak belirlendi.
Detaylar Burada
Bu arada CNBC-e Bussiness için 10 kişilik jüri tarafından Ankara ve İzmir'de de işadamları tarafından en çok tercih edilen birer restoran da seçildi. Buna göre konuklarını taş binası, serası ve yazlık bahçesiyle eski bir villada ağırlayan vişne, kayısı ve elma ağaçlarının bulunduğu bahçesiyle, özellikle açık havalarda büyük ilgi gören Gaziosmanpaşa'daki "Trilye" Ankara'daki en iyi business restoran olmayı başarırken, Birinci Kordonboyunca tarihi İzmir Palas Otel'nin altında yer alan kentin en güzel manzarasına sahip tesislerinden biri olan "Deniz Restaurant" da İzmir'in en iyi iş restoranı olarak belirlendi.
Detaylar Burada
12 Nisan 2010 Pazartesi
7 Nisan 2010 Çarşamba
Müşteriler hangi markalardan memnun?
KALDER Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi 2009 yılı 4’üncü çeyrek sonuçlarını açıkladı
KALDER, Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi (TMME) 2009 yılı 4’üncü çeyrek sonuçlarını açıkladı. KALDER TMME çalışması kapsamında, 2009 yılının 4’üncü çeyreğinde beyaz eşya, televizyon, ulusal kargo, sağlık sigortası/kasko, binek otomobil, zincir marketler, bireysel bankacılık ve aracı kurumlar sektörleri ölçüldü. 2009 3’üncü çeyreğinde 75 olarak ölçülen ulusal müşteri memnuniyeti endeksi, 4’üncü çeyrekte de aynı seviyeyi korudu.
Rakiplerini geride bırakarak müşteri memnuniyeti ölçümlerinde sektörlerinin lideri olan şirketler şöyle:
• Beyaz eşya: Bosch,
• Televizyon: Philips
• Ulusal kargo: Yurtiçi Kargo
• Sağlık sigortası/kasko: Allianz Sigorta ve Axa Sigorta
• Binek otomobil: Volkswagen
• Zincir marketler: BİM
• Bireysel bankacılık: kamu bankalarında Ziraat Bankası, özel bankalarda İş Bankası
TMME çalışması Türkiye'de kalite ve memnuniyet bilincinin gelişmesi ve yaygınlaşması hedefi ile beş yıldır aralıksız sürdürülüyor. Çalışma kapsamında sadece memnuniyet endeksi değil, aynı zamanda marka ve sektör bazında müşteri beklentileri, algılanan kalite ve değer, müşteri şikayetleri ve bağlılığı da ölçülüyor. TMME raporları; kuruluşlara, kendilerinin ve rakiplerinin sektördeki durumunu görme ve strateji geliştirme imkanı verirken, yatırımcılara da sektörler ve sektördeki markalar hakkında geleceğe ilişkin değerlendirme yapma ve gelecekte hangi markaların müşteriye daha yakın olacağını saptama olanağı sunuyor.
(Kaynak: İHA)
KALDER, Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi (TMME) 2009 yılı 4’üncü çeyrek sonuçlarını açıkladı. KALDER TMME çalışması kapsamında, 2009 yılının 4’üncü çeyreğinde beyaz eşya, televizyon, ulusal kargo, sağlık sigortası/kasko, binek otomobil, zincir marketler, bireysel bankacılık ve aracı kurumlar sektörleri ölçüldü. 2009 3’üncü çeyreğinde 75 olarak ölçülen ulusal müşteri memnuniyeti endeksi, 4’üncü çeyrekte de aynı seviyeyi korudu.
Rakiplerini geride bırakarak müşteri memnuniyeti ölçümlerinde sektörlerinin lideri olan şirketler şöyle:
• Beyaz eşya: Bosch,
• Televizyon: Philips
• Ulusal kargo: Yurtiçi Kargo
• Sağlık sigortası/kasko: Allianz Sigorta ve Axa Sigorta
• Binek otomobil: Volkswagen
• Zincir marketler: BİM
• Bireysel bankacılık: kamu bankalarında Ziraat Bankası, özel bankalarda İş Bankası
TMME çalışması Türkiye'de kalite ve memnuniyet bilincinin gelişmesi ve yaygınlaşması hedefi ile beş yıldır aralıksız sürdürülüyor. Çalışma kapsamında sadece memnuniyet endeksi değil, aynı zamanda marka ve sektör bazında müşteri beklentileri, algılanan kalite ve değer, müşteri şikayetleri ve bağlılığı da ölçülüyor. TMME raporları; kuruluşlara, kendilerinin ve rakiplerinin sektördeki durumunu görme ve strateji geliştirme imkanı verirken, yatırımcılara da sektörler ve sektördeki markalar hakkında geleceğe ilişkin değerlendirme yapma ve gelecekte hangi markaların müşteriye daha yakın olacağını saptama olanağı sunuyor.
(Kaynak: İHA)
Etiketler:
Allianz Sigorta,
Axa Sigorta,
BİM,
Bosch,
iha,
isteinsan.com.tr,
İş Bankası,
mutluluk,
Philips,
Volkswagen,
Yurtiçi Kargo,
Ziraat Bankası
6 Nisan 2010 Salı
Nekadar Mutlusunuz? TUIK Mutlu Olduğumuza karar vermiş :)
Ülkedeki bireylerin yüzde 31,1'i kendisini orta düzeyde mutlu, yüzde 46,6'sı mutlu, yüzde 7,7'si ise çok mutlu hissederken kadınlar erkeklere göre daha mutlu
Türkiye'de halkın yüzde 85,4'ü kendini mutlu hissediyor.
Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre ülkedeki bireylerin yüzde 31,1'ü orta düzeyde mutlu, yüzde 46,6'sı mutlu, yüzde 7,7'si de çok mutlu olduğunu ifade ediyor.
''Yaşam Memnuniyeti Araştırması
Araştırmanın bu
Erkeklerin yüzde 13,7'si mutsuz, yüzde 3,4'ü çok mutsuz; kadınların da yüzde 9,5'i mutsuz, yüzde 2,8'i çok mutsuz hissettiğini belirtti.
Evliler daha mutlu
• TÜİK'e göre, evli kadınların yüzde 89,8'i mutlu ve orta düzeyde mutlu, evli erkeklerin de yüzde 84,2'si mutlu ve orta düzeyde mutlu olduklarını düşünüyor.
• Bununla birlikte evli olmayan kadınların yüzde 81,7'si mutlu ve orta düzeyde mutlu, evli olmayan erkeklerin de yüzde 80,1'i kendisini mutlu ve orta düzeyde mutlu olarak tanımlıyor.
• Mutluluk düzeyi öğrenim durumuna ve yaş grubuna göre değerlendirildiğinde ise en mutlu grupların üniversite mezunlarıyla 65 ve üzeri yaştakiler olduğu görülüyor.
• Orta düzeyde mutlular da eklendiğinde en mutlu kesimi 18-24 ile 25-34 yaş grupları oluşturuyor.
• Üniversite mezunlarının yüzde 63,2'si mutlu, yüzde 27,8'i orta düzeyde mutlu, yüzde 9'u da mutsuz olduğunu dile getirdi. Öğrenim durumuna göre en az mutlu kesim ise yüzde 50,3 ile okur yazar ama okul bitirmeyenler oldu.
• İlkokul mezunlarının yüzde 52,5'i kendisini mutlu hissederken, yüzde 14,7'si de mutsuz olduğunu belirtti.
• Orta düzeyde mutlular eklendiğinde en mutlu kesimi yüzde 91 ile yüksekokul, üniversite mezunları, yüzde 88,4 ile ilköğretim, ortaokul mezunları oluşturdu. En az mutlu kesim yüzde 77,1 ile okuryazar olmayanlardan meydana geldi.
• 65 yaş ve üzeri bireylerin yüzde 54,3'ü, 55-64 yaş arasındaki bireylerin de yüzde 52'si mutlu. Orta düzeyde mutlular da eklendiğinde, 65 yaş ve üzerindeki vatandaşlardan yüzde 82,1'i mutlu. Bu yaş grubundakilerden mutsuz olduğunu belirtenlerin oranı ise yüzde 17,9.
• Orta düzeyde mutlular da eklendiğinde en mutlu kesimi 18-24 ile 25-34 yaş grupları oluşturdu. 18-24 yaş arasındaki gençlerin de yüzde 57,4'ü kendisini mutlu, yüzde 31,5'i kendini orta düzeyde mutlu hissederken, yüzde 11,1'i mutsuzluktan şikayetçi.
• 25-34 yaş grubunun ise yüzde 55,9'u mutlu, yüzde 31,4'ü orta düzeyde mutlu, yüzde 12,7'si ise mutsuz.
• Yaş gruplarına göre kendisini en az mutlu hissedenler 55-64 yaş grubundakiler. Bu yaş aralığında bulunanlardan yüzde 52'si mutlu, yüzde 29,1'i orta düzeyde mutlu, 18,8'si ise mutsuz.
Gelir yükseldikçe mutluluk artıyor
• Hane halkı gelir grubuna göre bireylerin mutluluk düzeyi incelendiğinde, mutluluğun gelirle doğru orantılı olduğu ortaya çıkıyor. Geliri 3 bin 500 lira ve üzerinde olan bireylerden mutlu ve orta düzeyde mutlu olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 94,3.
• Bu grubunun yüzde 71,1'i mutlu, yüzde 23,2'si orta düzeyde mutlu, yüzde 5,6'sı mutsuz. 600 lira ve altında gelire sahip olanların ise sadece yüzde 43,5'i mutlu, yüzde 31,5'i orta düzeyde mutlu.
• Söz
Aile mutlu ediyor
• Bireylerin mutlulukları, mutluluk kaynağı olan kişilere göre ele alındığında da en büyük mutluluk kaynağının ''tüm
• Mutluluğun kaynağını çocuklar olarak görenlerin oranı yüzde 12,7, eş olarak görenlerin oranı yüzde 6,9.
• Anne ve babasını mutluluğun kaynağı görenlerin oranı yüzde 3,2, torunları mutluluk kaynağı görenlerin oranı yüzde 1,5 iken yüz kişiden sadece 2,4'ü kendisini mutluluk kaynağı olarak algılıyor.
• Mutluluk kaynağı olarak ''diğer bireyleri'' belirtenlerin oranı da yüzde 2,2'de kalıyor.
• Sosyal güvenlik kapsamında bulunan bireylerin yüzde 58,7'si, sosyal güvenlik kapsamında bulunmayan bireylerin ise yüzde 42,7'si mutlu olduklarını belirtti.
(Kaynak: AA)
31 Mart 2010 Çarşamba
Ofis Sizi Hasta Etmeden...
Alınacak bazı tedbirlerle bilgisayar başında çalışmaya bağlı sakatlanmalardan kurtulmak mümkün…
Bilgisayar başında çalışanlar başta olmak üzere birçok iş kolunda çalışanların en büyük sıkıntısı bel ve boyun ağrıları. Uzmanlara göre, işe bağlı sakatlanmaların ve iş günü kayıplarının yol açtığı bozukluklar ergonomi eğitimleri ve ergonomik iyileştirmelerle büyük ölçüde önlenebiliyor. Uzmanlar, hastalıklardan korunmak için ofiste aynı pozisyonda uzun süre kalmamayı, klavye kullanırken en az biçimde güç sarf edilmesini ve uzanmalar sırasında zorlayıcı hareketlerden kaçınılmasını tavsiye ediyor.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Saadet Birgül Aydıner, son 20 yılda iş yaşamında bilgisayar kullanımının hızla artmasının, verimliliği artırırken ciddi olabilen sağlık sorunlarını da beraberinde getirdiğini söyledi. Dr. Aydıner, bilgisayar kullanımı sırasında tekrarlamalı hareketlere, kötü pozisyonlaşmaya ve iş istasyonunun yetersiz ergonomik koşullarına bağlı olarak gelişen değişik rahatsızlıkların 'mesleki kas iskelet sistemi hastalıkları' adı altında tanımlandığını kaydetti.
Aydıner mesleki kas iskelet sistemi hastalıklarıyla ilgili şu bilgileri verdi:
• Bu hastalıklar yol açtığı sakatlıklar sonucunda iş verimliliğini ve iş memnuniyetini azaltarak, yüksek tedavi harcamaları, tazminat ödemeleri ve iş günü kaybına neden olarak çalışanı, işvereni ve ekonomiyi olumsuz etkiler.
• Mesleki kas iskelet sistemi hastalıklarının oluşumunda bazı risk faktörleri söz konusudur. Bunlar ağır çalışma, ağırlık kaldırma, tekrarlamalı işler gibi fiziksel faktörler; iş memnuniyetsizliği, iş monotonluğu, ağır iş yükü ve sorumluluğu, dinlenme molalarının yetersizliği gibi psikososyal faktörler ile cins, yaş, postur, kişisel kas gücü ve dayanıklılığı gibi kişisel faktörler olarak özetlenebilir.
• İşe bağlı ortaya çıkan başlıca kas iskelet sistemi rahatsızlıkların başında 'kas incinmesi ve zorlanması, bel ve boyun zorlanmaları, fıtıkları, sinir kökü sıkışmaları, osteoartrit (kireçlenme), omurgada eğrilikler, boyun düzleşmeleri, el bileğinde ve dirsekte sinir sıkışmaları (karpal tünel sendromu), el bileği, dirsek ve omuzda yumuşak doku zedelenmeleri ve göz rahatsızlıkları, baş ağrıları gelir.
• Belirtiler erken fark edilip doktora başvurulursa başarı şansı oldukça yüksektir. Akut yakınmaları gidermek için çeşitli ilaçlar, fizik tedavi yöntemleri (sıcak uygulamalar, ultrason, TENS, masaj) ve destek cihaz kullanımları önerilir.
Nasıl korunabiliriz?
• Ofiste aynı pozisyonda uzun süre kalmayın,
• Klavye kullanırken en az biçimde güç sarf edin.
• Uzanmalar sırasında zorlayıcı hareketlerden kaçının,
• Dirsek, ön kol ve bileklerin sert yüzeylerle temasında kaçının.
• Gözlerinizi bir süre kapatarak, uzaklara dalarak ve sürekli kırparak dinlendirin, gün boyunca belli aralıklarla ayağa kalkın.
• Her yarım saatte bir 30-60 saniyelik germe egzersizleri yapın, sandalyenin bel kavsini destekleyecek şekilde olmasına dikkat edin.
• Bedensel olarak çalışıldığında cisimleri taşırken belin dik pozisyonda olmasına dikkat edin, yük bedene yakın ve simetrik olarak paylaştırdıktan sonra taşıyın
(Kaynak: CİHAN)
Bilgisayar başında çalışanlar başta olmak üzere birçok iş kolunda çalışanların en büyük sıkıntısı bel ve boyun ağrıları. Uzmanlara göre, işe bağlı sakatlanmaların ve iş günü kayıplarının yol açtığı bozukluklar ergonomi eğitimleri ve ergonomik iyileştirmelerle büyük ölçüde önlenebiliyor. Uzmanlar, hastalıklardan korunmak için ofiste aynı pozisyonda uzun süre kalmamayı, klavye kullanırken en az biçimde güç sarf edilmesini ve uzanmalar sırasında zorlayıcı hareketlerden kaçınılmasını tavsiye ediyor.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Saadet Birgül Aydıner, son 20 yılda iş yaşamında bilgisayar kullanımının hızla artmasının, verimliliği artırırken ciddi olabilen sağlık sorunlarını da beraberinde getirdiğini söyledi. Dr. Aydıner, bilgisayar kullanımı sırasında tekrarlamalı hareketlere, kötü pozisyonlaşmaya ve iş istasyonunun yetersiz ergonomik koşullarına bağlı olarak gelişen değişik rahatsızlıkların 'mesleki kas iskelet sistemi hastalıkları' adı altında tanımlandığını kaydetti.
Aydıner mesleki kas iskelet sistemi hastalıklarıyla ilgili şu bilgileri verdi:
• Bu hastalıklar yol açtığı sakatlıklar sonucunda iş verimliliğini ve iş memnuniyetini azaltarak, yüksek tedavi harcamaları, tazminat ödemeleri ve iş günü kaybına neden olarak çalışanı, işvereni ve ekonomiyi olumsuz etkiler.
• Mesleki kas iskelet sistemi hastalıklarının oluşumunda bazı risk faktörleri söz konusudur. Bunlar ağır çalışma, ağırlık kaldırma, tekrarlamalı işler gibi fiziksel faktörler; iş memnuniyetsizliği, iş monotonluğu, ağır iş yükü ve sorumluluğu, dinlenme molalarının yetersizliği gibi psikososyal faktörler ile cins, yaş, postur, kişisel kas gücü ve dayanıklılığı gibi kişisel faktörler olarak özetlenebilir.
• İşe bağlı ortaya çıkan başlıca kas iskelet sistemi rahatsızlıkların başında 'kas incinmesi ve zorlanması, bel ve boyun zorlanmaları, fıtıkları, sinir kökü sıkışmaları, osteoartrit (kireçlenme), omurgada eğrilikler, boyun düzleşmeleri, el bileğinde ve dirsekte sinir sıkışmaları (karpal tünel sendromu), el bileği, dirsek ve omuzda yumuşak doku zedelenmeleri ve göz rahatsızlıkları, baş ağrıları gelir.
• Belirtiler erken fark edilip doktora başvurulursa başarı şansı oldukça yüksektir. Akut yakınmaları gidermek için çeşitli ilaçlar, fizik tedavi yöntemleri (sıcak uygulamalar, ultrason, TENS, masaj) ve destek cihaz kullanımları önerilir.
Nasıl korunabiliriz?
• Ofiste aynı pozisyonda uzun süre kalmayın,
• Klavye kullanırken en az biçimde güç sarf edin.
• Uzanmalar sırasında zorlayıcı hareketlerden kaçının,
• Dirsek, ön kol ve bileklerin sert yüzeylerle temasında kaçının.
• Gözlerinizi bir süre kapatarak, uzaklara dalarak ve sürekli kırparak dinlendirin, gün boyunca belli aralıklarla ayağa kalkın.
• Her yarım saatte bir 30-60 saniyelik germe egzersizleri yapın, sandalyenin bel kavsini destekleyecek şekilde olmasına dikkat edin.
• Bedensel olarak çalışıldığında cisimleri taşırken belin dik pozisyonda olmasına dikkat edin, yük bedene yakın ve simetrik olarak paylaştırdıktan sonra taşıyın
(Kaynak: CİHAN)
30 Mart 2010 Salı
Kriz Coca-Cola ya yaramis...
Tüm dünyayı etkileyen küresel ekonomik krizlerden birinin yaşandığı 2009’da Coca-Cola İçecek zorlu koşullara rağmen konsolide satış hacmini %10 artırarak 587 milyon ünite kasa satışa ulaştı.
2006 yılında halka arz edildiğinden bu yana uluslararası faaliyetlerinin toplam satış hacmindeki payı ilk kez %25’e ulaştı. CCİ’nin 2009 yılı net karı ise geçtiğimiz yıla oranla %108 artarak 170 milyon TL olarak gerçekleşti.
buradan ne anliyoruz, krizde insanlar kendilerini cola ya vurmuslar... :)
2006 yılında halka arz edildiğinden bu yana uluslararası faaliyetlerinin toplam satış hacmindeki payı ilk kez %25’e ulaştı. CCİ’nin 2009 yılı net karı ise geçtiğimiz yıla oranla %108 artarak 170 milyon TL olarak gerçekleşti.
buradan ne anliyoruz, krizde insanlar kendilerini cola ya vurmuslar... :)
27 Mart 2010 Cumartesi
25 Mart 2010 Perşembe
Çağrı Merkezlerinde Bir İnsan Sesi Duymak için :)
Hepimizin ortak derdi cagri merkezinde bir insan sesi duyabilmek.
Bunun icin bir site yapmislar fenada olmamis :))
Detaylar Burada
Bunun icin bir site yapmislar fenada olmamis :))
Detaylar Burada
24 Mart 2010 Çarşamba
uzun zaman once seyrettiginiz bir film akliniza gelirmi?
Ben genelde filmleri, isimleri, oynayanları hatırlamayanlardanım ama cok nadir de olsa bazı filmler ve bazi sahneleri sık sık aklima gelir.
http://www.youtube.com/watch?v=askfwy6DY7M
hem muzihi hemde kendisi cok basarili.
http://www.youtube.com/watch?v=askfwy6DY7M
hem muzihi hemde kendisi cok basarili.
19 Mart 2010 Cuma
Pepsi'den Enteresan Karar- Okullarda Satış yapmayacaklarmış
Pepsi obezite ile mücadele programına destek amacıyla okullardan çekilme kararı aldı.
Dünyanın ikinci en büyük alkolsüz içecek üreticisi Pepsi, ABD'de de başkan Obama'nın da desteklediği obezite ile mücadele programına uyarak okullarda satılmama kararı aldı.
200 ÜLKEDE YAYGINLAŞTIRACAK
Dünyanın ikinci en büyük alkolsüz içecek üreticisi Pepsi, ABD'de de başkan Obama'nın da destek verdiği obezite ile mücadele programına uyarak şekerli içeceklerinin okullarda satılmasını engelleyecek.
PepsiCo ABD'nin ülke çapında sürdürdüğü bu projeyi 2012 yılı sonuna kadar 200 ülkede yaygınlaştırmayı planlıyor.
Dünya Kalp Federasyonu ve meşrubat üreticileri daha önce yaptıkları görüşmelerde şekerli ürünlerin çocuklarda başta şeker hastalığı, kalp hastalıkları gibi hastalıklar yanında obeziteyi tetiklediği gerekçesi ile okullarda şekerli içeceklerin satışının yapılmaması konusunda görüş birliğine varmışlardı.
Dünya Kalp Hastalıkları Federasyonu Başkanı Pekka Puska, 18 yaş altı çocukları etkileyen bu hastalıkların önlenmesi için PepsiCo'nun aldığı kararın diğer üreticiler içinde baskı unsuru olmasını umut ettiklerini söyledi.
COCA-COLA DA OKULLARDAN ÇIKACAK
Coca-Cola'da bu ay tüm dünyada uyguladığı satış politikasında değişikliğe giderek ilköğretim okullarında okul yönetimleri ve ailelerin talebi olmadığı sürece okullarda şekerli içeceklerinin satılmasına izin vermeyeceklerini açıkladı.
CocaCola'nın Atlanta merkezli açıklamasında bu kararın ortaöğretim okullarında geçerli olmadığı hatırlatılarak bu kararın yine okullar tarafından verileceğini okulların çocuklar için alacakları kararın en doğrusu olacağı ve alınan karara uyacakları belirtildi.
Okulların alkolsüz meşrubatlar için eşsiz bir pazar olduğu kuşkusuz. Ancak şirketler tüm dünyada okullardaki satış rakamları hakkında açıklayıcı rakamlar vermiyorlar. Sadece, bu rakamın sanıldığı kadar yüksek olmadığını söylemekle yetiniyorlar.
PepsiCo, aldığı karar gereği ürünlerinden ilköğretim okullarında sadece su, az yağlı süt ve şekersiz içecek, ortaöğretim kurumlarında ise diet pepsi ve düşük kalorili içeceklerinin satılmasını sağlayacak.
Amerikan İçecek Derneği, 2004-2009 yılları arasında okullarda tam kalorili içecek satışlarının yüzde 95 oranında düştüğü dair bir rapor yayınladı. 2006 yılında eski Başkan Bill Clinton'un kurduğu vakıf ve American Kalp Federasyonu işbirliği ile başlatılan çalışmalarla şekerli meşrubat üreten şirketler biraraya gelmiş ve sorunun çözümü noktasında önemli kararlar alınmıştı.
Dünyanın ikinci en büyük alkolsüz içecek üreticisi Pepsi, ABD'de de başkan Obama'nın da desteklediği obezite ile mücadele programına uyarak okullarda satılmama kararı aldı.
200 ÜLKEDE YAYGINLAŞTIRACAK
Dünyanın ikinci en büyük alkolsüz içecek üreticisi Pepsi, ABD'de de başkan Obama'nın da destek verdiği obezite ile mücadele programına uyarak şekerli içeceklerinin okullarda satılmasını engelleyecek.
PepsiCo ABD'nin ülke çapında sürdürdüğü bu projeyi 2012 yılı sonuna kadar 200 ülkede yaygınlaştırmayı planlıyor.
Dünya Kalp Federasyonu ve meşrubat üreticileri daha önce yaptıkları görüşmelerde şekerli ürünlerin çocuklarda başta şeker hastalığı, kalp hastalıkları gibi hastalıklar yanında obeziteyi tetiklediği gerekçesi ile okullarda şekerli içeceklerin satışının yapılmaması konusunda görüş birliğine varmışlardı.
Dünya Kalp Hastalıkları Federasyonu Başkanı Pekka Puska, 18 yaş altı çocukları etkileyen bu hastalıkların önlenmesi için PepsiCo'nun aldığı kararın diğer üreticiler içinde baskı unsuru olmasını umut ettiklerini söyledi.
COCA-COLA DA OKULLARDAN ÇIKACAK
Coca-Cola'da bu ay tüm dünyada uyguladığı satış politikasında değişikliğe giderek ilköğretim okullarında okul yönetimleri ve ailelerin talebi olmadığı sürece okullarda şekerli içeceklerinin satılmasına izin vermeyeceklerini açıkladı.
CocaCola'nın Atlanta merkezli açıklamasında bu kararın ortaöğretim okullarında geçerli olmadığı hatırlatılarak bu kararın yine okullar tarafından verileceğini okulların çocuklar için alacakları kararın en doğrusu olacağı ve alınan karara uyacakları belirtildi.
Okulların alkolsüz meşrubatlar için eşsiz bir pazar olduğu kuşkusuz. Ancak şirketler tüm dünyada okullardaki satış rakamları hakkında açıklayıcı rakamlar vermiyorlar. Sadece, bu rakamın sanıldığı kadar yüksek olmadığını söylemekle yetiniyorlar.
PepsiCo, aldığı karar gereği ürünlerinden ilköğretim okullarında sadece su, az yağlı süt ve şekersiz içecek, ortaöğretim kurumlarında ise diet pepsi ve düşük kalorili içeceklerinin satılmasını sağlayacak.
Amerikan İçecek Derneği, 2004-2009 yılları arasında okullarda tam kalorili içecek satışlarının yüzde 95 oranında düştüğü dair bir rapor yayınladı. 2006 yılında eski Başkan Bill Clinton'un kurduğu vakıf ve American Kalp Federasyonu işbirliği ile başlatılan çalışmalarla şekerli meşrubat üreten şirketler biraraya gelmiş ve sorunun çözümü noktasında önemli kararlar alınmıştı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)