7 Nisan 2010 Çarşamba

Müşteriler hangi markalardan memnun?

KALDER Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi 2009 yılı 4’üncü çeyrek sonuçlarını açıkladı


KALDER, Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi (TMME) 2009 yılı 4’üncü çeyrek sonuçlarını açıkladı. KALDER TMME çalışması kapsamında, 2009 yılının 4’üncü çeyreğinde beyaz eşya, televizyon, ulusal kargo, sağlık sigortası/kasko, binek otomobil, zincir marketler, bireysel bankacılık ve aracı kurumlar sektörleri ölçüldü. 2009 3’üncü çeyreğinde 75 olarak ölçülen ulusal müşteri memnuniyeti endeksi, 4’üncü çeyrekte de aynı seviyeyi korudu.
Rakiplerini geride bırakarak müşteri memnuniyeti ölçümlerinde sektörlerinin lideri olan şirketler şöyle:

 Beyaz eşya: Bosch,
• Televizyon: Philips
• Ulusal kargo: Yurtiçi Kargo
• Sağlık sigortası/kasko: Allianz Sigorta ve Axa Sigorta
 Binek otomobil: Volkswagen
• Zincir marketler: BİM
• Bireysel bankacılık: kamu bankalarında Ziraat Bankası, özel bankalarda İş Bankası

TMME çalışması Türkiye'de kalite ve memnuniyet bilincinin gelişmesi ve yaygınlaşması hedefi ile beş yıldır aralıksız sürdürülüyor. Çalışma kapsamında sadece memnuniyet endeksi değil, aynı zamanda marka ve sektör bazında müşteri beklentileri, algılanan kalite ve değer, müşteri şikayetleri ve bağlılığı da ölçülüyor. TMME raporları; kuruluşlara, kendilerinin ve rakiplerinin sektördeki durumunu görme ve strateji geliştirme imkanı verirken, yatırımcılara da sektörler ve sektördeki markalar hakkında geleceğe ilişkin değerlendirme yapma ve gelecekte hangi markaların müşteriye daha yakın olacağını saptama olanağı sunuyor.
(Kaynak: İHA)

6 Nisan 2010 Salı

Nekadar Mutlusunuz? TUIK Mutlu Olduğumuza karar vermiş :)


Ülkedeki bireylerin yüzde 31,1'i kendisini orta düzeyde mutlu, yüzde 46,6'sı mutlu, yüzde 7,7'si ise çok mutlu hissederken kadınlar erkeklere göre daha mutlu



Türkiye'de halkın yüzde 85,4'ü kendini mutlu hissediyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2009 Yaşam Memnuniyeti Araştırması kapsamında halkın ''mutluluk'' düzeyini de değerlendirdi. 2009 Ekim ayında 7 bin 546 kişiyle yüz yüze görüşülerek gerçekleştirilen araştırmada, mutluluk, ''acı, keder, ızdırabın yokluğu, bunların yerine sevinç neşe ve tatmin duygularının varlığıyla karakterize edilen durum, hayattan genel olarak memnun olma hali'' tanımıyla ele alındı.

Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre ülkedeki bireylerin yüzde 31,1'ü orta düzeyde mutlu, yüzde 46,6'sı mutlu, yüzde 7,7'si de çok mutlu olduğunu ifade ediyor.
''Yaşam Memnuniyeti Araştırması 2008''de bireylerin yüzde 30,3'ü orta düzeyde mutlu, yüzde 47,5'i mutlu yüzde 8,2'si de çok mutlu olduğunu ifade etmişti. 2008'de mutsuz olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 11,4 iken, çok mutsuz olanların oranı da yüzde 2,5 düzeyinde kalmıştı. Araştırmanın 2009 sonuçlarına bakıldığında mutsuz olduğunu belirtenlerin oranı küçük bir artışla yüzde 11,5'e çıktı, çok mutsuz olduğunu belirtenlerin oranı da yüzde 3,1'e yükseldi.
Araştırmanın bu yılki sonuçlarına göre, kadınların yüzde 29,6'sı kendisini orta düzeyde mutlu, yüzde 49,2'si mutlu, yüzde 8,9'u da çok mutlu olarak tanımladı. Erkeklerin ise yüzde 32,7'si ''orta düzeyde mutlu'', yüzde 43,9'u ''mutlu'', yüzde 6,4'ü ''çok mutlu'' olduğunu ifade etti.
Erkeklerin yüzde 13,7'si mutsuz, yüzde 3,4'ü çok mutsuz; kadınların da yüzde 9,5'i mutsuz, yüzde 2,8'i çok mutsuz hissettiğini belirtti.

Evliler daha mutlu

• TÜİK'e göre, evli kadınların yüzde 89,8'i mutlu ve orta düzeyde mutlu, evli erkeklerin de yüzde 84,2'si mutlu ve orta düzeyde mutlu olduklarını düşünüyor.

• Bununla birlikte evli olmayan kadınların yüzde 81,7'si mutlu ve orta düzeyde mutlu, evli olmayan erkeklerin de yüzde 80,1'i kendisini mutlu ve orta düzeyde mutlu olarak tanımlıyor.

• Mutluluk düzeyi öğrenim durumuna ve yaş grubuna göre değerlendirildiğinde ise en mutlu grupların üniversite mezunlarıyla 65 ve üzeri yaştakiler olduğu görülüyor.

• Orta düzeyde mutlular da eklendiğinde en mutlu kesimi 18-24 ile 25-34 yaş grupları oluşturuyor.

• Üniversite mezunlarının yüzde 63,2'si mutlu, yüzde 27,8'i orta düzeyde mutlu, yüzde 9'u da mutsuz olduğunu dile getirdi. Öğrenim durumuna göre en az mutlu kesim ise yüzde 50,3 ile okur yazar ama okul bitirmeyenler oldu.

• İlkokul mezunlarının yüzde 52,5'i kendisini mutlu hissederken, yüzde 14,7'si de mutsuz olduğunu belirtti.

• Orta düzeyde mutlular eklendiğinde en mutlu kesimi yüzde 91 ile yüksekokul, üniversite mezunları, yüzde 88,4 ile ilköğretim, ortaokul mezunları oluşturdu. En az mutlu kesim yüzde 77,1 ile okuryazar olmayanlardan meydana geldi.

• 65 yaş ve üzeri bireylerin yüzde 54,3'ü, 55-64 yaş arasındaki bireylerin de yüzde 52'si mutlu. Orta düzeyde mutlular da eklendiğinde, 65 yaş ve üzerindeki vatandaşlardan yüzde 82,1'i mutlu. Bu yaş grubundakilerden mutsuz olduğunu belirtenlerin oranı ise yüzde 17,9.

• Orta düzeyde mutlular da eklendiğinde en mutlu kesimi 18-24 ile 25-34 yaş grupları oluşturdu. 18-24 yaş arasındaki gençlerin de yüzde 57,4'ü kendisini mutlu, yüzde 31,5'i kendini orta düzeyde mutlu hissederken, yüzde 11,1'i mutsuzluktan şikayetçi.

• 25-34 yaş grubunun ise yüzde 55,9'u mutlu, yüzde 31,4'ü orta düzeyde mutlu, yüzde 12,7'si ise mutsuz.

• Yaş gruplarına göre kendisini en az mutlu hissedenler 55-64 yaş grubundakiler. Bu yaş aralığında bulunanlardan yüzde 52'si mutlu, yüzde 29,1'i orta düzeyde mutlu, 18,8'si ise mutsuz.

Gelir yükseldikçe mutluluk artıyor

• Hane halkı gelir grubuna göre bireylerin mutluluk düzeyi incelendiğinde, mutluluğun gelirle doğru orantılı olduğu ortaya çıkıyor. Geliri 3 bin 500 lira ve üzerinde olan bireylerden mutlu ve orta düzeyde mutlu olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 94,3.

• Bu grubunun yüzde 71,1'i mutlu, yüzde 23,2'si orta düzeyde mutlu, yüzde 5,6'sı mutsuz. 600 lira ve altında gelire sahip olanların ise sadece yüzde 43,5'i mutlu, yüzde 31,5'i orta düzeyde mutlu.

• Söz konusu kesimde 4 kişiden 1'i (yüzde 25) kendini ''mutsuz'' tanımlarken, 3 bin 500 lira ve üzerinde geliri bulunanlar içinde mutsuzların oranı yüzde 5,6.
Aile mutlu ediyor

• Bireylerin mutlulukları, mutluluk kaynağı olan kişilere göre ele alındığında da en büyük mutluluk kaynağının ''tüm aile'' olduğu anlaşılıyor. En büyük mutluluk kaynağının tüm aile olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 71,2.

• Mutluluğun kaynağını çocuklar olarak görenlerin oranı yüzde 12,7, eş olarak görenlerin oranı yüzde 6,9.

• Anne ve babasını mutluluğun kaynağı görenlerin oranı yüzde 3,2, torunları mutluluk kaynağı görenlerin oranı yüzde 1,5 iken yüz kişiden sadece 2,4'ü kendisini mutluluk kaynağı olarak algılıyor.

• Mutluluk kaynağı olarak ''diğer bireyleri'' belirtenlerin oranı da yüzde 2,2'de kalıyor.

• Sosyal güvenlik kapsamında bulunan bireylerin yüzde 58,7'si, sosyal güvenlik kapsamında bulunmayan bireylerin ise yüzde 42,7'si mutlu olduklarını belirtti.
(Kaynak: AA)

31 Mart 2010 Çarşamba

Ofis Sizi Hasta Etmeden...

Alınacak bazı tedbirlerle bilgisayar başında çalışmaya bağlı sakatlanmalardan kurtulmak mümkün…


Bilgisayar başında çalışanlar başta olmak üzere birçok iş kolunda çalışanların en büyük sıkıntısı bel ve boyun ağrıları. Uzmanlara göre, işe bağlı sakatlanmaların ve iş günü kayıplarının yol açtığı bozukluklar ergonomi eğitimleri ve ergonomik iyileştirmelerle büyük ölçüde önlenebiliyor. Uzmanlar, hastalıklardan korunmak için ofiste aynı pozisyonda uzun süre kalmamayı, klavye kullanırken en az biçimde güç sarf edilmesini ve uzanmalar sırasında zorlayıcı hareketlerden kaçınılmasını tavsiye ediyor.

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Saadet Birgül Aydıner, son 20 yılda iş yaşamında bilgisayar kullanımının hızla artmasının, verimliliği artırırken ciddi olabilen sağlık sorunlarını da beraberinde getirdiğini söyledi. Dr. Aydıner, bilgisayar kullanımı sırasında tekrarlamalı hareketlere, kötü pozisyonlaşmaya ve iş istasyonunun yetersiz ergonomik koşullarına bağlı olarak gelişen değişik rahatsızlıkların 'mesleki kas iskelet sistemi hastalıkları' adı altında tanımlandığını kaydetti.

Aydıner mesleki kas iskelet sistemi hastalıklarıyla ilgili şu bilgileri verdi:

• Bu hastalıklar yol açtığı sakatlıklar sonucunda iş verimliliğini ve iş memnuniyetini azaltarak, yüksek tedavi harcamaları, tazminat ödemeleri ve iş günü kaybına neden olarak çalışanı, işvereni ve ekonomiyi olumsuz etkiler.

• Mesleki kas iskelet sistemi hastalıklarının oluşumunda bazı risk faktörleri söz konusudur. Bunlar ağır çalışma, ağırlık kaldırma, tekrarlamalı işler gibi fiziksel faktörler; iş memnuniyetsizliği, iş monotonluğu, ağır iş yükü ve sorumluluğu, dinlenme molalarının yetersizliği gibi psikososyal faktörler ile cins, yaş, postur, kişisel kas gücü ve dayanıklılığı gibi kişisel faktörler olarak özetlenebilir.

• İşe bağlı ortaya çıkan başlıca kas iskelet sistemi rahatsızlıkların başında 'kas incinmesi ve zorlanması, bel ve boyun zorlanmaları, fıtıkları, sinir kökü sıkışmaları, osteoartrit (kireçlenme), omurgada eğrilikler, boyun düzleşmeleri, el bileğinde ve dirsekte sinir sıkışmaları (karpal tünel sendromu), el bileği, dirsek ve omuzda yumuşak doku zedelenmeleri ve göz rahatsızlıkları, baş ağrıları gelir.

• Belirtiler erken fark edilip doktora başvurulursa başarı şansı oldukça yüksektir. Akut yakınmaları gidermek için çeşitli ilaçlar, fizik tedavi yöntemleri (sıcak uygulamalar, ultrason, TENS, masaj) ve destek cihaz kullanımları önerilir.

Nasıl korunabiliriz?

• Ofiste aynı pozisyonda uzun süre kalmayın,

• Klavye kullanırken en az biçimde güç sarf edin.

• Uzanmalar sırasında zorlayıcı hareketlerden kaçının,

• Dirsek, ön kol ve bileklerin sert yüzeylerle temasında kaçının.

• Gözlerinizi bir süre kapatarak, uzaklara dalarak ve sürekli kırparak dinlendirin, gün boyunca belli aralıklarla ayağa kalkın.

• Her yarım saatte bir 30-60 saniyelik germe egzersizleri yapın, sandalyenin bel kavsini destekleyecek şekilde olmasına dikkat edin.

• Bedensel olarak çalışıldığında cisimleri taşırken belin dik pozisyonda olmasına dikkat edin, yük bedene yakın ve simetrik olarak paylaştırdıktan sonra taşıyın

(Kaynak: CİHAN)

30 Mart 2010 Salı

Kriz Coca-Cola ya yaramis...

Tüm dünyayı etkileyen küresel ekonomik krizlerden birinin yaşandığı 2009’da Coca-Cola İçecek zorlu koşullara rağmen konsolide satış hacmini %10 artırarak 587 milyon ünite kasa satışa ulaştı.


2006 yılında halka arz edildiğinden bu yana uluslararası faaliyetlerinin toplam satış hacmindeki payı ilk kez %25’e ulaştı. CCİ’nin 2009 yılı net karı ise geçtiğimiz yıla oranla %108 artarak 170 milyon TL olarak gerçekleşti.

buradan ne anliyoruz, krizde insanlar kendilerini cola ya vurmuslar... :)

25 Mart 2010 Perşembe

Çağrı Merkezlerinde Bir İnsan Sesi Duymak için :)

Hepimizin ortak derdi cagri merkezinde bir insan sesi duyabilmek.

Bunun icin bir site yapmislar fenada olmamis :))

Detaylar Burada

24 Mart 2010 Çarşamba

uzun zaman once seyrettiginiz bir film akliniza gelirmi?

Ben genelde filmleri, isimleri, oynayanları hatırlamayanlardanım ama cok nadir de olsa bazı filmler ve bazi sahneleri sık sık aklima gelir.

http://www.youtube.com/watch?v=askfwy6DY7M

hem muzihi hemde kendisi cok basarili.

19 Mart 2010 Cuma

Pepsi'den Enteresan Karar- Okullarda Satış yapmayacaklarmış

Pepsi obezite ile mücadele programına destek amacıyla okullardan çekilme kararı aldı.

Dünyanın ikinci en büyük alkolsüz içecek üreticisi Pepsi, ABD'de de başkan Obama'nın da desteklediği obezite ile mücadele programına uyarak okullarda satılmama kararı aldı.


200 ÜLKEDE YAYGINLAŞTIRACAK

Dünyanın ikinci en büyük alkolsüz içecek üreticisi Pepsi, ABD'de de başkan Obama'nın da destek verdiği obezite ile mücadele programına uyarak şekerli içeceklerinin okullarda satılmasını engelleyecek.

PepsiCo ABD'nin ülke çapında sürdürdüğü bu projeyi 2012 yılı sonuna kadar 200 ülkede yaygınlaştırmayı planlıyor.

Dünya Kalp Federasyonu ve meşrubat üreticileri daha önce yaptıkları görüşmelerde şekerli ürünlerin çocuklarda başta şeker hastalığı, kalp hastalıkları gibi hastalıklar yanında obeziteyi tetiklediği gerekçesi ile okullarda şekerli içeceklerin satışının yapılmaması konusunda görüş birliğine varmışlardı.

Dünya Kalp Hastalıkları Federasyonu Başkanı Pekka Puska, 18 yaş altı çocukları etkileyen bu hastalıkların önlenmesi için PepsiCo'nun aldığı kararın diğer üreticiler içinde baskı unsuru olmasını umut ettiklerini söyledi.

COCA-COLA DA OKULLARDAN ÇIKACAK

Coca-Cola'da bu ay tüm dünyada uyguladığı satış politikasında değişikliğe giderek ilköğretim okullarında okul yönetimleri ve ailelerin talebi olmadığı sürece okullarda şekerli içeceklerinin satılmasına izin vermeyeceklerini açıkladı.

CocaCola'nın Atlanta merkezli açıklamasında bu kararın ortaöğretim okullarında geçerli olmadığı hatırlatılarak bu kararın yine okullar tarafından verileceğini okulların çocuklar için alacakları kararın en doğrusu olacağı ve alınan karara uyacakları belirtildi.

Okulların alkolsüz meşrubatlar için eşsiz bir pazar olduğu kuşkusuz. Ancak şirketler tüm dünyada okullardaki satış rakamları hakkında açıklayıcı rakamlar vermiyorlar. Sadece, bu rakamın sanıldığı kadar yüksek olmadığını söylemekle yetiniyorlar.

PepsiCo, aldığı karar gereği ürünlerinden ilköğretim okullarında sadece su, az yağlı süt ve şekersiz içecek, ortaöğretim kurumlarında ise diet pepsi ve düşük kalorili içeceklerinin satılmasını sağlayacak.

Amerikan İçecek Derneği, 2004-2009 yılları arasında okullarda tam kalorili içecek satışlarının yüzde 95 oranında düştüğü dair bir rapor yayınladı. 2006 yılında eski Başkan Bill Clinton'un kurduğu vakıf ve American Kalp Federasyonu işbirliği ile başlatılan çalışmalarla şekerli meşrubat üreten şirketler biraraya gelmiş ve sorunun çözümü noktasında önemli kararlar alınmıştı.

18 Mart 2010 Perşembe

5 gunde 150.000 ipad sirarisi ii mis

iPad'ın 5 günlük sipariş oranı 150.000 cihaz. Apple'ın tahmin edilen kazancı ise 100 milyon dolar seviyesinde

Pardus Projesi yaz döneminde 20 stajyer alacak…

 Başarılı stajyerleri birçok olanak bekliyor…

TÜBİTAK UEKAE bünyesinde geliştirilen Pardus işletim sisteminde staj yapma olanağına kavuşacak 20 genci büyük fırsatlar bekliyor. Stajlarını gerçekleştirecekleri projelerden başarılı olanlar ilk Pardus sürümünde yer alacak, başarılı gençler Pardus ve UEKAE bünyesinde iş olanağına bir adım daha yaklaşmış olacaklar.

21 Haziran – 16 Temmuz ve 2 - 27 Ağustos tarihlerinde olmak üzere iki ayrı tarihte gerçekleştirilecek staj dönemlerinin her birinde Pardus projesinde çalışmak üzere 10’ar stajyer alınacak. 15 Mart’ta başlayan başvurular için adaylar, www.pardus.org.tr/staj linkinden online olarak form dolduracaklar. 1 ay sürecek başvuru tarihinin sonunda Gebze'de yer alan TÜBİTAK UEKAE Pardus ofislerinde staj yapmaya hak kazananlar 19 Nisan’da açıklanacak. Staj projeleri hakkında detaylı bilgi almak isteyen adaylar, http://tr.pardus-wiki.org/Staj2010 adresinde yer alan açıklamalardan faydalanabilirler.

16 Mart 2010 Salı

2009'un en değerli şirketleri ise şöyle:

Brand Finance Global 500 raporu www.brandfinance.com adresinden indirilebiliyor

(Milyon Dolar)

1-Walmart: 41.365
2-Google: 36.191
3-Coca-Cola: 34.844
4-IBM: 33.706
5-Microsoft: 33.604
6-General Electric: 31.909
7-Vodafone: 28.995
8-HSBC: 28.472
9-HP: 27.383
10-Toyota: 27.319
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...